Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetmesinin ardından Surlarla çevrili İstanbul'un Rumeli topraklarına karadan giriş ve çıkışlarının yapıldığı Edirnekapı'daki "Kara Gümrüğü"nden dolayı ismi zaman içinde "Karagümrük" olmuştur. Deniz Gümrüğü de Haliç'te bulunmaktaydı.
1453 Salı Sabahı Fatih Sultan Mehmed'in Edirnekapı'dan İstanbul'a girip ilk ayak bastığı bölgede yer alan Karagümrük; Fatih Sultan Mehmed'in Osmanlı İmparatorluğu'nun en ünlü külhanbeyi olan Kara Davud'a şehrin surlarından Hıristiyan, Musevi ve Müslüman insanların giriş çıkışlarını, gümrük vb. işlerini kontrol etme sorumluluğunu verdikten sonra kurulan, İstanbul'un ilk Türk semtidir.
Karagümrük semtini, Saraçhane’nden Edirnekapı’ya uzanan Fevzi Paşa caddesi, Aksaray’ı Topkapı-Edirnekapı Caddesi’ne bağlayan Vatan Caddesi (Adnan Menderes Bulvarı) ile yine Aksaray’ı Topkapı’ya bağlayan Millet Caddesi (Turgut Özal Caddesi) sınırlamaktadır.
Karagümrük, şehrin surlarının batı kesimine yakındır. Edirnekapı- Bayezid ana ekseninin güneyinde yer alır. Hırka-i Şerif Camii'nden başlayarak kuzeybatıda Mihrimah Sultan Camii arasından Fatih Nişancası tarafı ile güneyde Keçeciler Caddesi arasındaki bölge Karagümrük sayılmaktadır. Osmanlı İstanbul’unun en eski ve en ünlü semtlerindendir. Burası memur, medreseli ve esnaftan oluşan şehir ahalisiyle, İstanbul Türkçesi'nin en güzel şekilde konuşulduğu mahallelerdendi. Son otuz yılda kontrolsüz biçimde gelişen beton yapılaşma ile çehresi değişmiştir. Bu arada sakinlerinin önemlice kısmı başka semtlere göç etmişse de, her şeye rağmen çarşısı ve mahallenin atmosferiyle birçok semte nazaran eskiyi muhafaza edebilen yerlerdendir. Karagümrük İstanbul surlarının, batı kıyısına yakın bir yerleşme yeri olmasına rağmen İstanbul'un kenar mahallelerinin özelliklerini taşımaz. Bilakis Fatih, Çarşamba ve Aksaray ile aynı sınıf ahali kompozisyonu gösterir.
Ayrı takımlar halinde çalışan ‘Karagümrük Gençleri’ ve ‘Acıçeşme Gençleri’ civar semt kulüpleriyle karşılaşmak istiyorlardı. Büyük bir semtin temsilcisi olarak ayrı ayrı maçlar yapmayı doğru bulmadıklarından araya girenlerin teşebbüsleri ve kendi isteklerinle bir kulüp çatısı altında birleşmeyi kararlaştırdılar. Karagümrük Grubundan; Horoz Abdullah, Mustafa İzmirli, Jandarma Yarbayı Cemil. Acıçeşme Grubundan; Alaettin, Nazmi, Bedri, Minareci İzzet… Karagümrük Kulübünün unutulmaz siması Muhtar Bey-in yardımıyla 1926 yılı ilkbaharında gençler aralarında topladıkları para ile İşkembeci Malik Sokağı-nda bir lokal temin ettiler ve resmen; KARAGÜMRÜK İDMAN YURDU kuruldu. İlk Başkan, Arnavut Feyzi Efendi seçildi.
Renklerin Tespiti: Acıçeşme Gençleri Siyah-Beyaz renk üzerinde duruyordu. Karagümrük Gençlerinin ise Lacivert-Beyaz renkler pek hoşlarına gitmişti. Araya girenler her iki tarafıda ikna eden neticeye ulaştılar. Karagümrük Tulumbacıları; Kırmızı fanila, Siyah paçalı külot giyerlerdi. Bu yüzden renkler Kırmızı-Siyah oldu. Kırmızı ‘Alev’i, Siyah ise ‘Duman’ı simgeler.
İlk Yıllar: Karagümrük ilk maçını Beyazıt Harbiye Nezareti Sahası’nda Davutpaşa ile yapmış ve bu müsabakadan 2–1 galip ayrılmıştır. 1927 yılında kulüp faaliyetlerini geliştirirken Futbol’un yanında Boks, Atletizm ve Bisiklet takımları da kuruldu. Ayrıca bu sene Karagümrük’ün bünyesinden koparak Unkapanı Spor Kulübü açıldı. 1928 yılında Karagümrüklüler ileride birçok yıldız yetiştireceği Karagümrük Stadı’nı Türk Futbolu’na armağan etmiştir. 1930–1932 Yıllarında Futbol, Voleybol, Atletizm, Boks ve Bisiklet dallarında faaliyet gösteren Kulübümüz açılan Temsil Kolları oynanan piyesler ve verilen okuma-yazma eğitimleriyle halkımıza büyük katkılarda bulunmuştur.
Karagümrük Efsanesinin Doğuşu: 1932–1933 Yılları Karagümrük Kulübü’nün başarılarının başlangıç tarihleridir… Gazeteler tarafından ortaya konan; Gayrifedere Kulüpler Şampiyonası Kupa Maçları esnasında bu turnuvaya iştirak eden takımlar arasında en kuvvetli takım olarak Karagümrük çıkmıştır. Karagümrük, Cumhuriyet Gazetesi-nin tertiplediği Şampiyonluk Maçları esnasında bütün rakiplerini yenerek arka arkaya Cumhuriyet Kupası-nı kazandı. Karagümrük ayrıca; Haber Gazetesi: (İstanbul’un en kuvvetli gayrimüttefik takımları katıldı) ve Halk Fırkası Kupalarını da kazanmış, şehrimizde mevcut gayrifedere kulüpler karşısında birbirinden kıymetli galibiyetler elde etmiştir. Bu yılların en önemli maçlarından biri ‘Aydos’ adı altında toplanan -Selanik Muhteliti- ile yapılan maçlardır. Gayrifedere kulüpler arasında ilk defa yabancı takım getiren kulüp Karagümrük olmuştur. Karagümrük, Selanik Karması’nı 3-2 yenerek uzun süre spor çevrelerine konu olmuştur. Aynı sene içinde Fenerbahçe Kulübü, İstanbul-un birdenbire gelişen bu takımı, maç yapmak üzere davet etti. Gayrifedere Kulüpleri silip süpüren bu takımın, şöhretli Fener karşısında ne derece alacağı merak ediliyordu. Bu nedenle Kadıköy-de ki Fener Stadı-nı çok kalabalık bir seyirci kütlesi doldurmuştu.. “Zeki, Alaettin, Niyazi, B.Fikret, M.Reşat” gibi spor tarihinin en şöhretli oyuncularını kadrosunda bulunduran Fenerbahçe takımına karşı, Karagümrük Kulübü-nün yaptığı bir hayli çekişmeli ve aynı zamanda zevkli geçen maç 1–1 bitmiş ve bir hafta sonra yapılan rövanş karşılaşmasında evvelki maçtan kat kat üstün bir heycan içinde daha çok bir seyirci kütlesi tarafından izlenen maç 2–2 bitmiştir… Bu maçlarda alınan neticeler Karagümrük Spor Tarihi-ne şerefli birer yaprak ilave etmişti. 1935 yılında Karagümrük, resmen liglere katılırken aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çekiyordu; O yıllarda kadrosundan Baba Hakkı’yı Beşiktaş’a veren takımımızın kadrosunda, Necdet Gezen (Müjdat Gezen in babası) Gazeteci Asaf Ayçıl, Dr. Mustafa Çakar (Hakem Ahmet Çakar’ın babası) Yaylı Ferit, Albay Rıza Erseven, Dr. Güngör Turhan gibi değerli futbolcular oynamaktaydılar.
Karagümrük'e Oynanan Büyük Oyun: 1942 Sezonunda Şampiyon olup 1.Lig’de (F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş’la) mücadele etme hakkı kazanan Karagümrük...fakat felek yar olmadı… O ana kadar şerefiyle ‘Türkiye Ligleri’nde mücadele eden kulübümüz, Vefa Lise’sinden yetişen zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in yaptığı büyük emek hırsızlığıyla sahası elinden alınarak Eminönü ilçesi sınırlarında olan Vefa Spor Kulübü ile birleştirilmek istenmiş ve kulübümüzün kapısına 1942–1946 yılları arasında kilit vurulmuştur. (Belkide bu talihsizlik başımıza gelmese Fenerbahçe ve Galatasaray’dan sonra Türk Futbol’unda Karagümrük ismi gelecekti; 1958-59 sezonunda da 1.Lig’de şampiyonluğu kaçıran Karagümrük, Fenerbahçe’yle birlikte en çok taraftar kitlesine sahip takımdı.)
Yeniden Diriliş: 1946–1947 Sezonunda ‘Karagümrük Gençlik Kulübü’ adı altında liglere 5.Küme’den başlayarak ardarda her yıl şampiyon olarak, 1956–1957 Sezonunda da İkinci Lig Şampiyonu olarak 1.Lig’e katılmıştır.
*1955–56 sezonunda 2.Profesyonel Küme’nin kurulmasına öncülük eden Karagümrük, Türk Futbol Tarihi’ne ismini altın harflerle yazdırmıştır.
*1957-58 sezonunda 2.Profesyonel Küme’de Şampiyon olan Karagümrük, Türk Futbol Tarihi’nin ilk büyük transferini Galatasaray’dan Kadri Aytaç’ı 57.500 liraya transfer etmiştir.
*1958–59 sezonunda Profesyonel 1.Küme’de ilk devreyi namağlup lider tamamlayan Karagümrük, Şampiyonluğu ligin ikinci devresinde kaybetmiştir.
*1959 yılında Yozgat’ta kurulacak spor kulübü için İstanbul’da ki spor kulüplerinden maddi manevi destek talebinde bulunulmuş. Yozgat’tan gelen bu yardım çağrısına duyarsız kalmayan sadece Karagümrük Kulübü yöneticileri olmuş ve Yozgat’ta kurulacak kulübe vargücüyle destek olunmuş… Yozgatlılarda bu olaya duyarsız kalmayıp kurdukları takımın ismini ‘Karagümrük Spor’ yapmışlar ve yedi yıl bu isimle mücadele edilmiş ve mesut bir tesadüf eseri 2.Lig’in kurulmasına öncülük eden Karagümrük gibi, Yozgatspor’da 3.Lig’in kurulmasına öncülük etmiştir.
*1959 sezonunda 8 takımlı oynanan 1.Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Karagümrük, ligi beşinci bitirdi.
*1959-60 sezonunda 20 takımlı oynanan 1.Lig’i 15 galibiyet, 10 beraberlik, 13 mağlubiyetle sekizinci bitirdik.
*1960-61 sezonunda 20 takımlı oynanan 1.Lig’i 12 galibiyet, 11 beraberlik, 15 mağlubiyetle dokuzuncu bitirdik.
*1961-62 sezonunda 20 takımlı oynanan 1.Lig’i 10 galibiyet, 12 beraberlik, 16 mağlubiyetle onbeşinci bitirdik.
*1962-63 sezonunda 11 takımlı oynanan 1.Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Karagümrük, ligi onuncu bitirdi ve 2.Lig’e düştü.
Bir Kez Daha 1. Ligdeyiz: Karagümrük; 1963–1964 Sezonunda 2.Lig’e düşmüş, 1969–1970 Sezonunda 3.Lig’e düşmüş, 1981–1982 Sezonunda Şampiyon olmuş ve 2.Lig’e çıkmış, 1982–1983 yıllında şampiyon olarak 1.Lige çıkmış olan kulübümüz bu sezon içerisinde Abdülkerim Durmazı Fenerbahçe’ye, daha sonra ki yıllarda Oktay Derelioğlu’nu Trabzonspor’a, Serdar Topraktepe’yi Beşiktaş’a vermiştir. 1983–1984 2.Lig’e, 1987–1988’de 3.Lig’e düşen Karagümrük; 1988–1989 Şampiyon olmuş ve tekrar 2.Lig’e çıkmıştır. 1992–1993 Üçüncü Lig’e tekrar düşen Karagümrük, daha sonra 1996–1997 Sezonunda Amatör Küme’ye düşmüştür. 2000–2001 Sezonunda tekrar 3.Lig’e çıkan takımımız; 2001–2002 Sezonunda 2.Lig(B) Kategorisine, 2003–2004 Sezonu sonunda da 2.Lig(A) Kategorisine çıkmıştır.Karagümrük, 2004–2005 sezonun da tekrar 2.Lig(B) Kategorisine düşmüş ve 2007-2008 sezonunda büyük bir tahlihsizlik sonucu TFF 3.Ligi-ne düşmüştür.
Yakın Dönem: Üçüncü Lig'e kadar düşen Karagümrük, 1981–82 Sezonunda 3.Lig'de, 1982–83 yıllında da 2.Lig'de şampiyon olarak 1.Lige çıkmıştır. Bu sezon içerisinde Efsane Antrenörümüz Osman Odman, namı değer "Lağım Osman"ın yetiştirdiği; Abdülkerim Durmaz'ı Fenerbahçe’ye, daha sonra ki yıllarda onun yetiştirdiği oyunculardan Oktay Derelioğlu’nu Trabzonspor’a, Serdar Topraktepe’yi Beşiktaş’a vermiştir. 1983–1984 sezonunda 2.Lig’e düşen Karagümrük, 1985-86 sezonundan itibaren liglerde "Fatih Karagümrük Spor Kulübü" olarak yer almıştır. 1987–1988’de 3.Lig’e düşen Karagümrük; 1988–1989 Şampiyon olmuş ve tekrar 2.Lig’e çıkmıştır. 1992–1993 sezonunda Üçüncü Lig’e düşen Karagümrük, daha sonra 1996–1997 sezonunda da Amatör Küme’ye düşmüştür. Üç sene mücadele ettiği Amatör Küme'de her sene grubunu birinci bitiren Kırmızı-Siyahlılar, iki sezonda da terfilerde son maçta 3.Lig'in kapısından dönmüştür.
1999–2000 sezonunda ise şeytanın bacağını kırarak tekrar 3.Lig’e çıktı. 2001–02 sezonunda 2.Lig(B) Kategorisine, 2003–04 sezonu sonunda da Dünyaca ünlü Japon elektronik firması "KYOTO" firmasının sponsorluğunda 2.Lig(A) Kategorisine çıkmıştır. Bu destek ekonomik sebeplerden dolayı sadece bir sezon sürmüş ve Karagümrük, 2004–05 sezonun da tekrar 2.Lig(B) Kategorisine düşerken, 2007-08 sezonunda 3.Lig'e oradanda 2008-09 sezonunda büyük bir talihsizlik sonucunda tarihinde 2.defa amatör kümeye düşmüştür. 2009-10 sezonunda İstanbul Süper Amatör Ligi'nde grubunu Şampiyon olarak tamamlayan Karagümrük, 3.Lig'e terfi müsabakalarında elenmiş olup, 2010-2011 sezonunda Bölgesel Amatör Lig (BAL)'de mücadele edecektir.
Efsane Futbolcularımız: Kulübümüzde futbol oynayarak milli takımımıza ve diğer kulüplerimize kazandırılan futbolcular çoktur. Bunların bazıları; Baba Hakkı (Yeten), Naci Erdem, Ahmet Karlıklı, Cahit Candan, Ahmet Berman, Tuncay Becedek, Ayhan Hançer, Kadri Kartal, Gazanfer Utkan, Tarık Kutver, Zekai Selli, İsmail Kurt, Musa Sezer, Alp Küçükvardar, Sefer Karaer, Aydın Yelken, Abdülkerim Durmaz, Kadri Aytaç,Vedat Okyar, Oktay Derelioğlu, Serdar Topraktepe...
Karagümrük Taraftarı: 1950'lerin sonlarından itibaren Türkiye'de Fenerbahçe'yle birlikte; en çok taraftar kitlesine sahip olan Karagümrük; üç büyüklerin öne çıkıp, il takımlarının kurulmasının ardından endüstriyel futbolda tutunamayarak bu özelliğini kaybetmiştir. Buna rağmen Üç Büyüklerden sonra İstanbul'da maçlarına en çok taraftar çeken takım özelliğini günümüzdede sürdürmektedir.
Ayrıca diğer kulüplerin taraftar grupları gibi, tuttukları takımın başına veya sonuna x,y gibi isimler koymayarak ilk günden beri tribünde sadece "KARAGÜMRÜKLÜLER" ismiyle yer almıştır. "Karagümrüklüler bir grup değil, bir bütündür" sloganıyla da gruplaşmanın önüne geçmişlerdir.Ayrıca Beşiktaş Kapalı Tribünü Alt sağda Konuşlanmaktadırlar.
Bu besteyi Beşiktaş tribünleri sahiplenmekte fakat gerçek öyle değildir.Gündoğdu Karagümrük bestesidir.İşte sözleri:
GÜNDOĞDU HEP UYANDIK STADLARA DAYANDIK
KARAGÜMRÜK UĞRUNA BİZ BAYRAKLARLA DONANDIK.
SEMTİMİZ ERKEK SEMTİ AŞIK EDER HERKESİ
ÜSTÜMÜZDEN EKSİLMESİN BAYRAĞIMIN GÖLGESİ.
TAKIMIM TÜM GOLLERİ KALDIRIR TRİBÜNLERİ
ATMASAKTA KIVANÇLIYIZ CENTİLMENLİK İLKEMİZ.
İŞTE BİZ KÖTÜ GÜNDE HEP GÖNÜL GÖNÜLEYİZ
ÖVÜNMEK GİBİ OLMASIN BİZ KARAGÜMRÜKLÜYÜZ.
Karagümrük Arena Fatih İlçesi, Karagümrük Fevzi Paşa Caddesi-nde Vefa Spor Kulübü-nün yönetiminde bulunan stadyumdur.
Burasının Bizans döneminde Aetios Sarnıcı olduğu bilinir. Osmanlı döneminde kullanılmayan bu açık sarnıç çevresindeki duvarların çöküp göçmesiyle metruk bir alan haline gelmiş, sonraları da bostan olarak kullanılmıştır. Çukurda bulunmasından ötürü ‘‘Çukurbostan’’ adıyla da anılmıştır. 1926 da Karagümrük Spor Kulübü-nün kurulmasından sonra kulüp mensupları burayı kendi elleriyle düzenleyip ‘‘Çukurbostan Sahası’’ haline getirmişlerdi. Bunu başarabilmek hayli zor olmuştu. Özellikle bugün merdivenlerin bulunduğu alandaki bostan kuyusunu doldurabilmek için hayli emek harcamışlardı. Burada meydana gelen ‘‘Çukurbostan Sahası’’nda Karagümrük futbol takımı uzun yıllar maçlar oynamıştı. Bu arada 1932-de bu sahada karşılaştıkları Selanik Karması-nı 2-1 yenmişlerdi.
Vefa Lisesi-nden yetişen Hasan Ali Yücel, milli eğitim bakanı iken bu sahayı Vefa Spor Kulübü-ne kiralatmış ve bu yüzden Karagümrüklüler, semtleriyle ilgisi bulunmayan bir kulübe, ellerindeki sahanın verilmesine hayli gücenmişlerdi. Burada Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan stadyum ile içinde bir de spor salonu bulunan kulüp binası 26 Ağustos 1945 te Hasan Ali Yücel tarafından törenle açılmıştı.
Çukurbostan Sahası-nın kaleleri duvar ve anacadde tarafında iken Vefa Stadyumu-na çevrilişi sırasında kaleler anacaddeye paralel hale getirilmiştir. Vefa Spor Kulübü futbol takımı ilk yıllarda maçlarını bu stadyumda oynamış, daha sonra stat amatör lig maçlarına ayrılmış, ancak Vefa takımı bu sahada çalışmalarını sürdürmüştür. Karagümrük takımı da bu sahayı kullanmış ama semt sakinlerinin Vefa kulübüne karşı olan kırgınlıkları uzun yıllar sürmüştür.
KARAGÜMRÜK ARENA da bugün KARAGÜMRÜK maçlarının yanısıra Türkiye 2. ve 3. liginin bazı maçları oynanmaktadır. Stadyum cadde duvarı dibinde kapalı tribünü ve kale arkalarında açık tribünleriyle 12.500 kişiyi alabilecek kapasitededir.
