2 Aralık 2010 Perşembe

Karagümrük Family - Röportaj #

Raconun kesildiği yerde rap müzik yapan Karagümrük Family grubu kendilerini zor da olsa mahalleliye kabul ettirmiş. Üçüncü albümlerini yapan grubun vazgeçilmezi ise Karagümrükspor
Karagümrük, şüphesiz İstanbul’un herhangi bir semti değil. Onlar için “normal” hayatları çok farklı birlikteliklerden oluşmuş durumda. Mahalledeki aykırılıktan, çeşitlilikten ve birlikte yaşam pratiklerinden izler taşıyan çeşitli gruplardan biri olan Karagümrük Family grubu Taraf’a semtlerini anlattı. Üçüncü albümlerini hazırlayan, Yusuf İslam ve Darp’tan oluşan grup, kıyafetleri ve yaptıkları rap müzikten dolayı tepki alsalar da, mahallenin çocukları olarak kendilerini kabul ettirmişler. İlk kayıtlarını internet üzerinden ya da elden dağıtarak bir hayran kitlesi edinen grup, müziklerini de genellikle Karagümrük üzerine kurmuş. “Karagümrük racon mekanıdır. Raconlar burada kesilir, buradan yayılır. Kıyafetlerimiz değişse de ağabeylerimize saygı duyarız. Burada her köşede bir tayfa vardır, her sokak korunur. Müziğimizi de bir Karagümrüklü gibi, müziğin raconuna uygun yapıyoruz. Yeri gelir kalbe iki damla yaş dökercesine, yeri gelir harbiden racon koyarcasına yapıyoruz müziğimizi” diyor Yusuf İslam. Öte yandan yeri geldiğinde kavgaya giren, mahalleli gibi satır sallayan Yusuf İslam ve Darp, “Burada doğu batı yoktur, herkesin orta yeri Karagümrükspor’dur, ona küfretmek ölüm fermanıdır” diyerek müziklerindeki tribün etkisini ortaya koyuyorlar.

“Varsa yoksa Karagümrük”

Karagümrükspor eski başarıları hatırlanan bir gurur kaynağı olarak hayatlarındaki müziği ve “delikanlılık raconları”nı da belirliyor. Grup üyeleri; “Tribün olarak diğer semtleri dost ve düşman olarak ayırırız. Düşman semtlerle yaşadığımız çatışma da dost semtlerle yaşadığımız birliktelikte müziğe yansır. Karagümrükspor bizim her şeyimizdir ve hayatımızın her yanındadır. Karşıyaka ve Sarıyer dostken, Eyüp ve Gaziosmanpaşa etek giydirdiğimiz adamlardır. Maçlarda attığımız diss (rap müzikte atışmak) aşırıya kaçtığında diss’in kavgayla sonuçlandığı da olur. Ancak biz Karagümrüklüyüz, dik dururuz, bizde geri vites olmaz” diyorlar. Fatih’in İstanbul’a ilk ayak bastığı semt olan Karagümrük’ü sınırlayan surları gönüllerde de duvar olarak betimleyen Yusuf İslam ve Darp, “Asıl İstanbul biziz” diyor gururla. Mahallenin iyi ya da kötü bütün yönleriyle yaşamlarını belirlediğini, tarihi mekânlardaki taş kokusunun bile onları biçimlendirdiğini ve müziklerinde ifade ettiklerinin Karagümrük aşkı olduğunu söylüyorlar.

- SEZAYİ ERKEN - Istanbul - Taraf Gazetesi

Hiç yorum yok: